BURSA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ
  • Neredeyim :

Keles

 

Keles; Ege Bölgesi'nin İç Batı Anadolu bölümünün en kuzeyinde, Uludağ’ın güney yamaçlarında kurulmuş bir ilçedir. Yüzölçümü 640 kilometrekare olup 35 köyü 7 mahallesi vardır.

 

Bilinen en eski Türk lugâtı  olan Divanü Lugât-it-Türk’te  “Keles” adına rastlanmaz. Ancak; W. Radolf' un ve A. Vambery' nin Çağatayca sözlüklerinde "Keles" kelimesinin anlamı "bir tür kertenkele" olarak verilmektedir. Şemseddin Sami’nin Kamus-ı Türki adlı sözlüğünde “Kelas” kelimesinin anlamı da “kertenkele” olarak zikredilmektedir. Ayrıca; “Keles” in halen Kazak Dili’nde bir kertenkele türünün, Çağatay Türkçesi’ nde de bir sincap türünün adı olarak kullanıldığı kaynaklarda ifade edilmektedir.

 

“Keles” adının bir yer adı olarak Anadolu’ya Orta Asya’dan Oğuzlar’ın Kayı boyu tarafından getirildiği düşünülmektedir. Zira, halen Orta Asya’da Kazakistan ve Özbekistan sınırları içinde “Keles” adlı coğrafi birimler (nehir, kaza, köy, harabe bir şehir merkezi) mevcuttur.

 

Bunlardan Keles Nehri; 241 km. uzunluğunda olup Sir Derya Irmağı’nın önemli bir koludur. Kazak-Özbek sınırındaki Karadağ’dan doğan bu nehir; aynı adı taşıyan kazanın yakınından geçip geniş bir havzayı sulayarak Sir Derya Irmağı’na dökülmektedir.

 

Özbekistan’ın Kuzey Taşkent Vilayeti’nde yer alan Keles Kazası ise şu anda bu vilayetin merkezi olarak varlığını sürdürmektedir. Yine Taşkent’in 40 km. kuzeyinde aynı adı taşıyan küçük bir köy vardır. Ayrıca yörede “Keles” adlı harabe bir şehir merkezinin bulunduğu ünlü Türkolog Baymirza Hayit tarafından ifade edilmiştir.

 

10. ve 11. yüzyılların  Müslüman-Arap coğrafyacılarına ait eserlerde; Çirçik Nehri ile Taşkent, Çimkent, Çardarı ve Sütkent arasındaki geniş bölgenin adı “Kalas Bozkırı/Keles Bozkırı” olarak zikredilmekte, ayrıca bu bozkırın ortasında Sir Derya Irmağı’na paralel olarak inşa edilmiş oldukça uzun ve sağlam bir duvardan “Kalas/Keles Duvarı” olarak bahsedilmektedir. Şarkiyat uzmanları Kalas ve Keles kelimelerinin aslının aynı olduğunu aradaki farkın Arapça yazılış ve telaffuzdan kaynaklandığını ifade etmektedir.

 

Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere; “Keles” kelimesi Türklerin Anadolu’ya göç etmelerinden çok önce Orta Asya’da yer adı olarak bilinen ve kullanılan bir kelimedir. Bu çerçevede ilçenin isminin de Orta Asya kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır.

 

Ayrıca; Oğuzlar’ın “Keles” adlı bir oymağının bulunduğu da bilinmekte olup Osmanlı dönemine ait 16. yüzyıl tahrir defterlerinde Aydın Livası dahilinde “Keles” adlı yörük cemaatinden bahsedilmektedir. Bu oymağa mensup kişilerin halen Balıkesir-Kazdağı civarında yaşadığı uzmanlarca ifade edilmektedir.

 

Anadolu’da ilçemizden başka asıl adı Keles olan üç yerleşim yeri daha vardır. Bunlar; İzmir’in Kiraz ilçesi, Ordu’nun Ünye ilçesine bağlı Çınarcık Köyü ve Antalya’nın Kumluca İlçesi Kuzca Köyü’ne bağlı Keles Mahallesi’dir. Kiraz ilçesinin adı Cumhuriyetin ilk yıllarında, Çınarcık Köyü’ nün adı ise 1966 yılında değiştirilmiş ve bugünkü halini almıştır.

 

Keles ve civarı milattan önceki devirlerden itibaren çeşitli devletlerin hâkimiyeti altına girmiştir. Yöre; Etilerin, Friglerin, Lidyalıların, Bitinyalıların, Romalıların ve Bizanslıların tahakkümünden sonra ilk kez 1075 yılında Anadolu Selçukluları döneminde Türklerin eline geçmiş ancak 1097 yılındaki I. Haçlı Seferi sonunda Bizanslılarca geri alınmış ve bundan sonra da Osmanlılara kadar Bizans sınırları içinde kalmıştır.

 

Keles ve civarında; eski uygarlıklara (özellikle Roma, Bizans) ait süs eşyası, sikke-para, mühür, erzak küpü vs. gibi küçük eşya ile kilise, tapınak, hamam gibi bina kalıntısı oldukça fazladır.

 

Eldeki bulgulara göre en eski yerleşim yerleri; Belenören, Akçapınar ve Uzunöz köyleri arasındaki bölge, Küçükkavacık Mahallesi civarı ve Baraklı Köyü civarıdır. Yapılan araştırmalar neticesinde bu bölgenin Roma Devri olarak adlandırılan dönemde (M.Ö. 395-M.Ö.65) Kral Yolu denilen işlek ve önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunduğu tesbit edilmiş, ayrıca Kocasu’ya hakim bir tepe üzerinde oldukça büyük bir tapınağın varlığı ortaya çıkarılmıştır.

 

13. yüzyıl başlarında Anadolu’ya gelen Türk boylarından Oğuzlar’ın Kayı boyuna mensup Ertuğrul Gazi ve ona bağlı yörük aşireti Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından kendilerine Söğüt yaylak, Domaniç kışlak olarak verilmek suretiyle Ankara’nın batısına Karacadağ denilen bölgeye yerleştirilmiştir. Bu şekilde Anadolu’nun Bizans sınırına yerleşen Ertuğrul Gazi burada fetihlere başlamış ölümünden sonra oğlu Osman Gazi de bu fetihleri devam ettirerek geniş bir bölgeyi yurt edinmiştir. Bu dönemlerde Keles ve civarı da Osmanlıların hâkimiyetine geçmiştir. 1360-1385 yılları arasında ilçe merkezinde bir hamamın ve bir camiin yapılmış olması buna delalet etmektedir. Zira; han, hamam, cami vs. gibi yerler yerleşimin göstergesidir.

 

İlçemiz civarı gerek Osmanlı döneminde gerek sonrasında mühim bir düşman işgali görmemiştir. Ancak; 8 Temmuz 1920’de Bursa’yı işgal eden Yunanlılar bir yıl sonra 10 Temmuz 1921 tarihinde Keles’e de bir karakol açmışlar, ilçeye gelen Yunan Müfrezesi bir müddet Cuma Mahallesi’nde daha sonra da Yenice Mahalle’de karargâh kurmuştur. Yunanlıların Keles’e asker göndermelerinin en önemli sebebi; dağ yöresindeki milis kuvvetlerini sindirmek ve özellikle Bursa’nın Ankara ile olan haberleşme bağlantısını kesmektir. Zira; işgal süresince Bursa’nın Ankara ile olan haberleşmesini Tavşanlı ve Kütahya üzerinden dağ yöresindeki milis kuvvetleri sağlamış, bu yörenin işgalinden sonra Bursa’nın Anadolu ve Ankara ile olan haberleşme bağlantısı tamamen kesilmiştir.

 

Yunanlılar; Canip Efe, Topal Sadettin Efe, Kabakçı Salih Efe ve İbrahim Efe’ye bağlı milis kuvvetlerinin gayretleri neticesinde yörede mühim bir zarar veremeden Büyük Taarruz’dan sonra ilçeyi boşaltmışlardır. Yukarıda adı geçen dağ yöresi milis kuvvetlerinin Bursa’nın kurtuluşunda sayısız hizmetleri olmuş, büyük yararlılıklar göstermişlerdir.

İlçenin nüfusu 2017 nüfus sayımında 11.997'dir.

  • Gelemiç Köyü
  • Gelemiç Köyü-2
  • Gelemiç Köyü-3
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-2
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-3
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-4
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-5
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-6
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-7
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-8
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-9
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-10
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-11
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-12
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-13
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-14
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-15
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-16
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-17
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-18
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-19
  • Gelemiç Köyü Kocasu Gavur İni Mağarası-20